Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi'nde 30 yıldır her cumartesi günü açılan Özkanlar Pazarı'na, kaldırılması yönündeki Danıştay kararına rağmen yer bulunamayınca; pazar, geçtiğimiz hafta son kez kuruldu.

Yaklaşık 4 yıldır süren yargılamalar sonrasında Danıştay'a taşınan davada, yüksek mahkeme pazar yerinin kaldırılmasına karar verdi. 
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın belirlediği kriterlere de uymayan pazar için yer bulunamayınca son olarak viyadük altları düşünüldü. Bu fikir de Bornova Belediyesi ve Bornova pazarcıları tarafından veto edildi.

Güvenlik önlemleri alındı
800 esnaf pazarın kaldırılmasını istemezken bugün pazarın kurulduğu çevrede Polis ve Zabıta ekipleri tarafından güvenlik önlemleri alındı. Kaldırımların demir bariyerle çevrelendiği görüldü.

5 Ocak 2017 günü İzmir Adliyesi önünde bomba yüklü araçla gelen teröristlerle çatışmaya girerek gözünü kırpmadan şehit düşen kahraman polis memuru Fethi Sekin ile adliye mübaşiri Musa Can aramızdan ayrılışlarının birinci yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anıldı.
 
İzmir Adliyesi’nde düzenlenen anma törenin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Fethi Sekin için yarışmayla belirleyip heykeltraş Can Akdaş'a yaptırdığı anıt heykel de açıldı. 
 
Törende konuşan Fethi Sekin’in babası Mehmet Zeki Sekin, anıtı yaptıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na ve emeği geçenlere teşekkür ederek, “Aradan bir yıl geçti; her dakikası acıyla, gururla yoğrulan bir yıl. Bir yıl önce bugün ben Adnan Menderes Üniversitesi’nden doktorların şifalı ellerinde ameliyat oluyordum. Aynı saatlerde İzmir’de kirli eller başka bir şey yapmaya çalışıyorlardı. Yaşatmak için değil öldürmek için... Bu hainliğe Fethi ve silah arkadaşları engel oldu. Burada iki anıt var. Herkesin gördüğü kahramanlığın, sadakatin anıtı. Diğeri ise görmek istemediğimiz kalleşliğin, korkaklığın,  zalimliğin anıtı. Rahat uyu şehidim! Bu ülkenin kahraman evlatları, senden aldığı bayrağı her geçen gün daha yükseklere taşıyor. Gittiğin yerde bizden selam söyle vatan uğruna can verenlere, tüm şehitlere” dedi.

İzmirlinin Sesi, hain saldırının ilk yıldönümünde, Şehit Fethi Sekin'in adı verilen Park İzmir ve Adliye önünde açılan anıtındaydı.

​Taşı ve  bronzu vefaya dönüştüren heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem, aramızdan ayrılışının 10. yılında retrospektif bir sergiyle AASSM’de anılıyor. Nazım Hikmet heykeli, Türk Denizcileri Anıtı, Bornova Belkahve’deki Atatürk anıtı, Fuar Lozan kapısı girişindeki Atatürk ve İsmet İnönü anıtı, Devlet Resim ve Heykel Müzesi girişindeki Sevgi heykeli sanatçının İzmir’deki eserleridir. Bu sergi; sanat yaşantısı boyunca formların, ışığın, gölgenin arayışını sürdüren; efelerden, ozanlardan, Kuvayi Milliye Destanı’na kadar pek çok değeri heykelleriyle yaşatan Tankut Öktem’in aramızdan ayrılışının 10. yılında retrospektif sergiyle sanat hayatının tüm dönemlerine ışık tutuyor.

3 yaşındayken balmumu ve çamurdan heykeller yapmaya başlayan, 7 yaşında resim ve heykelleriyle Harika Çocuk seçilen, 1988'de düzenlenen Sanat Olimpiyatları için bronzdan yaptığı soyut eseriyle dünya heykeltraşları arasında ilk 10’a giren Öktem; geride bine yakın çamur, taş ve bronzdan yapılmış eser bıraktı. Sergide soyut form eserleri ve Türkiye’nin kent meydanlarını tanımladığı anıt eserleri yer alıyor. Ayrıca Ahmed Adnan Saygun’un Ulus’ta (İstanbul) evinin önündeki heykeli de ziyaretçilerle buluşuyor.

Sanatçı 67 yıllık yaşamında; aralarında Çanakkale anıtlarından Kara Harp Okulu Harbiyeli Anıtı'na, Kastamonu Şerife Bacı Anıtı'ndan Zonguldak Maden İşçileri Anıtı'na, Magosa Özgürlük Anıtı'ndan Amasya Tamimi Anıtı ve Uşak Özgürlük Anıtı'na kadar ülkemizdeki yüzlerce esere imza attı. Yapıtlarındaki figürlerin bir araya gelişlerinde duygusal ve anlatımcı tarafa önem veren; bütünden parçaya ulaşmayı ilke edinen Öktem’in kompozisyonlarındaki ışık ve gölge dengesi üstün bir estetik duygusunun ürünü olarak görülür.

Kuvvayi Milliye Destanı'nın yontucusu, Cumhuriyet’in büyük heykel ustası Öktem; Atatürk’ü statik kılan ve yalnızlaştıran heykel anlayışına başkaldırısını, onu halkıyla birlikte yükselen bir lider olarak tasvir ettiği heykelleriyle ortaya koyuyor. Işıktan aldığı ilhamla gerçeklik, acı, mücadele ve zaferleri heykellerine yansıtan Tankut Öktem’in Ardında 10. Yıl isimli retrospektif sergisi; 27 Aralık tarihine kadar -Pazar günleri hariç- 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Seferihisar Kültür Merkezi Çağan Irmak Salonu'nda şoför esnafıyla bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaptığı konuşmada, ilçedeki minibüslerin otobüse dönüşerek Büyükşehir Belediyesi'ne bağlanmasının gündemde olduğunu söyledi.

Bu konuda Seferihisar'ın pilot bölge olarak seçildiğini kaydeden Kocaoğlu, "Minibüsleri kaldırıp yeni kartlı bir sistem kurmak istiyoruz. Buna sizi ortak etmek istiyoruz." dedi. 
​
"Esnafla rekabet etmeyeceğiz"
Minibüsleri de kartlı biniş sistemine dahil ederek toplu ulaşımda tam entegrasyonu sağlayabilmek için uzun süredir çalıştıklarını  ve formül aradıklarını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "30 yıldır, 50 yıldır bu mesleği yapan esnaf arkadaşlarımız var. Bir kere bizim birinci önceliğimiz, esnafın ekmeğiyle oynamamaktır. Belediye olarak toplu taşıma yapan esnafla rekabet etmeyiz. Bizim görevimiz, kendimizden çok sizin hakkınızı korumaktır. Kafamızı önümüze eğecek iş yapacaksak, zaten biz bu işte yokuz. Bu kentin geçmişinde emeğiniz var. Yarınlarında da bu emeğin, tecrübenin mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Minibüs hattında ESHOT olmayacak
Minibüs esnafına düşündükleri yeni sistemi anlatan ve kafalarına takılan soruları tek tek ve tüm içtenliğiyle yanıtlayan Başkan Kocaoğlu şunları söyledi: “Sistemi uygulamaya başladığımızda, minibüslerin çalıştığı hattan ESHOT çekilecek. Yolcudan ücret kilometre hesabı ile kesilecek. Doğru yanlışı kovar, kazançlı iş az kazançlı işi kovar. Biz yeni bir sistem kuracağız. Belediye başkanınız olarak bu sistemi tavsiye ediyorum. Gerekirse yeniden üstünden yeniden geçeriz, karşılıklı fikirlerimizi sunarız ve sistemi daha da geliştiririz.  Ben birçok ilki yaptım, anlaşarak, uzlaşarak yaptım. Bugüne kadar kimsenin burnunu kanatmadım, Allah’a çok şükür kimse de benim burnumu kanatmadı. Çünkü ben her zaman iğneyi kendime batıran adamım."
 
Esnaftan teşekkür geldi
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ise kente daha iyi bir hizmet verebilmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ulaşımda entegrasyon projesi üzerinde çalıştıklarını belirtti. Seferihisar’da bir deneme çalışması yapılacağını söyleyen Mutlu, “Biz bu entegrasyonun yapılmasını istiyoruz” dedi. Seferihisar Minibüsçüler Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı Ahmet Acar da, bugüne dek minibüsçü esnafına verdiği destek ve katkılardan dolayı Başkan Aziz Kocaoğlu’na teşekkür etti.

Esnafın sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, "Bu sistem siz başkanlıktan ayrıldıktan sonra da devam eder mi?" sorusuna "Benim bir yere gittiğim yok, Allah ömür verirse 12 sene daha buradayım." şeklinde esprili bir cevap verdi. (İzmir Büyükşehir Belediyesi-AA-İzmirlinin Sesi)

İzmir'i akıllı kent yapma çalışmalarının önemli bir adımı olan Akıllı Trafik Sistemi kapsamında kente 5000'den fazla akıllı cihaz kuruldu. Yollara yerleştirilen kamera ve sensörlerle trafik akışı ölçülüyor. Elde edilen veriler geleceğin yol haritası hazırlanırken eldeki en büyük kaynak olacak. Dün, bu verilerle kentlinin hayatını kolaylaştıracak bir uygulama yayınlandı.

İzmir Ulaşım Merkezi adıyla yayınlanan uygulama Akıllı Trafik Sistemi'nin kazanımlarını telefonunuza getiriyor. Şu an bazı noktalardaki kameralardan anlık görüntüler ve kavşaklardaki trafik durumu izlenebiliyor. Trafik durum haritasında seçilen noktadan bazı merkezlere kaç dakikada varılabileceği öğrenilebilir. Toplu taşıma ile, araçla veya yaya olarak yol planlaması yapılabilir, otobüsün nerede olduğu harita üzerinde görülebilir. Yakındaki boş park yeri sayısı, açık eczaneler, kazalar, yaya alanları ve yol yapım çalışmaları da uygulamanın sağladıkları arasında. Geliştirilir ve güncellenirse İzmirlinin günlük hayatında devamlı kullanacağı bir uygulama yaratılmış olur.

2013 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeni açılan Facebook sayfasını da İzmirlinin Sesi duyurmuştu.

​Model Grubunun eski Solisti Fatma Turgut, MaviBahçe’de düzenlenen söyleşide grubun ayrılık hikayesini anlattı, “Müzisyen arkadaşlarım gittiler, döneceklerdi. Telefon açıp, ‘Biz dönmemeye karar verdik’ dediler. Yaram hala çok açık, küsmedim, bazı arkadaşlara gücendim sadece” dedi.
​
Şehre Dönüş Festivali
Müzik, tiyatro, sergi,  hem çocuklar hem de yetişkinler için birbirinden farklı atölye etkinliklerinin gerçekleştirileceği MaviBahçe Şehre Dönüş Festivali Kent Meydanında düzenlenen Doğan Duru ile Akustik Sohbetler etkinliği ile başladı. Duru’nun konukları Şarkıcı Model Grubu eski Solisti Fatma Turgut ve Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Turgut oldu. Keyifli bir sohbet gerçekleştiren sanatçılar, söyledikleri şarkılarla da izleyicileri coşturdu. Fotoğraf Sanatçısı Turgut, yaptığı esprilerle de İzmirlilere neşeli saatler yaşattı.
​
Gittiler ve Döneceklerdi
Model Grubu’nun ayrılık hikayesini anlatan Fatma Turgut, ‘değerli müzisyen insanlar’ olarak bahsettiği grup arkadaşlarıyla İzmir’den yola çıktıklarını söyledi. Bir yıldır Fatma Turgut olarak müzik hayatına devam ettiğini anlatan şarkıcı, “2009 yılında İstanbul’a gidip albümler yaptık. Şöyle bir kırgınlığım oldu. Konserlerde çok konuşamıyoruz. Şarkı aralarında azıcık derdimi anlatmaya çalışıyorum. Hala yaram çok açık” diye konuştu. 

​Turizmin Geleceği Platformu Olağan 2. Genel Kurul Toplantısı 12 Şubat Pazar günü Mövenpick İzmir Otelinde gerçekleştirilecek.

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’da bulunan Platformun üye Turizm ve Gastronomi Kulüp Başkanlarının ve Üyelerinin katılacağı Genel Kurul’da tüzük değişimi, yeni etkinlik planı ve yönetim kurulu seçimi gibi bir çok konu görüşülecek.

Genel Kurul sloganları da belli oldu. “Birlik ve Yenilenme” ana teması üzerine şekillenecek kurultayda “Turizmin Geleceği Burada” sloganı ağırlık kazandı.

“Turizmin Geleceği Platformu” Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) turizm ve gastronomi kulüp ve bölüm temsilcilerini biraraya getirmek için kuruldu. Bünyesinde 25 üniversiteden 31 Turizm ve Gastronomi Kulübü bulunmaktadır. Her yıl düzenli olarak seçilen üniversitelerde platform çatısı altında etkinlikler gerçekleştirilmektedir.

Karaburun'da “yeni hayat” başladı
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Karaburun Kaymakamlığı’na “Yapay Resif ve Turizm Amaçlı Batık Projesi” için verilen ve 4 ay önce Karaburun açıklarında su altına indirilen “9 Eylül” ve “Alaybey” gemileri, deniz canlılarının yeni yaşam alanı oldu. İzmirlilere 40 yıl hizmet veren efsane vapurlara bir yandan deniz canlıları diğer yandan dalış sporuna gönül verenler akın etti.
 
Batırılan gemilerin ilk konukları, Ege Denizi’nin yerel balık türleri karagöz, makas kuyruk, sargoz ve papağan balığı oldu. Gümüş balığı sürüleri ve kalamarlar da gemileri mesken tuttu. Türkiye’den ve yurtdışından dalış sporuna gönül veren çok sayıda kişi, gemileri su altında görmek için dalış gerçekleştirdi.
 
KARABURUN’UN KADERİ DEĞİŞİYOR
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, gemilerin deniz canlıları için yaşam alanı olması ile projedeki hedeflere ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Öztürk, “Her iki gemi suya indirilirken, bu projenin Karaburun’un kaderini değiştireceğini ifade etmiştik. Gerçekten de İzmir’in emektar vapurları kısa sürede deniz canlılarına yuva oldu. Büyük Ada ve Küçük Ada açıklarında su altı canlılığı hızla arttı. Dünyanın dört bir yanından dalış meraklıları da gemileri ziyarete geldi. Bundan sonra yapılacak yeni çalışmalar ile bölgede deniz yaşamının daha da hareketleneceğine, Karaburun’un uluslararası alanda önemli bir dalış merkezi olacağına inanıyoruz. İzmir’in efsane vapurları, nüfus olarak en küçük, doğa olarak en bakir ilçemizi doğaya saygılı şekilde hızla kalkındıracaktır. Bu projenin gerçekleşmesini sağlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, İzdeniz’e, Karaburun Kaymakamlığı ve Karaburun Belediyesi ile dalış sporunu temsil eden kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olarak projenin geliştirilmesi için çabalarımız sürecek” dedi.
 
DALIŞ GÖNÜLLÜLERİ AKIN ETTİ
Karaburun’da dalış turizmi alanında faaliyet gösteren Barış Şendemir ve Murat Kaptan, Başkan Yusuf Öztürk’e bölgede dalış turizmine hız kazandıracak  “Her Son Yeni Bir Başlangıçtır” isimli projelerini anlattı. Şendemir, “Uzun ve meşakkatli bir çalışma sonucunda su altına indirilen iki gemi, denizel yaşam tarafından hemen yeni bir yaşam alanı olarak benimsendi ve canlıların akınına uğradı. Şimdiden gemilere yerleşen canlılar, bölgenin gelecekte daha yoğun bir yaşam alanı olacağının belirtisidir. Ayrıca projenin amaçlarından biri olan Karaburun bölgesinin dalış sporuna gönül verenler tarafından tanınan bir lokasyon haline gelmesi ve bölgenin turizm girdisine katkı sağlama çabası meyvelerini vermeye başladı. Gemilerin su altına indiği günden bu yana merkezlere gelen katılımcı sayısında gözle görünür bir artış olmuştur. Denizlerimiz ve deniz turizminde sürdürülebilir ve kontrol edilebilir gelişme için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.