İzmirlinin Sesi yolculuğuna, tarihler 4 Ocak 2013'ü gösterdiğinde 'Hatay Metrosu açıldı' başlıklı bir haberle başlamıştık.
O tarihten 6 gün önce, 29 Aralık 2012 günü İzmir Metrosu'nun İzmirspor ve Hatay istasyonları tek hat üzerinden hizmete alınmıştı.
O günden itibaren on binlerce İzmirlinin kullandığı İzmirspor ve Hatay istasyonlarına o dönem Heykel Çalıştayı'nda sanatçıların yaptığı heykeller yerleştirilmişti.
Ve İzmirspor İstasyonu'nun Karabağlar yönü çıkışlarından birinde de o heykellerden biri bulunuyordu.
***
Geçtiğimiz günlerde ilginç bir habere rastladık. Ardından gerekli hamle de gecikmedi.
''Karabağlar'ın iktidar partili bir meclis üyesi, metro istasyonundaki 'müstehcen' heykelin üzerini bezle kapatarak protesto etti. ''
Habere göre protestoda, heykelin; milletin ahlaki değerleriyle oynadığını; herkesin heykel nedeniyle yerel yönetime nefret duyduğu söylenmiş.
Bir heykel nelere kadirmiş.
İzmir'in; özellikle de nüfus bakımından en büyük ilçe olan Karabağlar'ın bunca sorunu varken, dört yıldır aynı yerde duran heykel bugün konulmuş gibi ahlak tartışması yapılıyorsa, bize söyleyecek bir şey kalmıyor.
O heykelin bazı bölümleri kimsenin dikkatini çekmemişken; halkın ahlaki değerleriyle oynayanlar, o heykeli çalıştaydan metro istasyonuna getirenler mi, yoksa orayı dört yıl sonra gündeme çekmeye çalışanlar mıdır?
Keşke günlük çıkarlar yerine kentin geleceği düşünülse.
Dört senedir duran heykel yerine Karabağlar'a kentsel dönüşümün niye gelemediği düşünülse. Neden ağır metro hattı planlanmadığı düşünülse. Daha meydanı olmayan ilçenin nasıl kalkındırılacağı düşünülse.
***
Pazar günü İzmir, önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Dünyada 34 farklı kentte aynı anda başlayan Wings For Life World Run, İzmirliler tarafından büyük ilgi gördü.
Ben de Mavibahçe'den bilet kazanmama rağmen bir yaşla kayıt olamadım.
Kayıt olamasam da bisikletle koşu heyecanını ve kapalı yolların trafiğe etkisini yerinde takip edip fotoğrafladım.
Son zamanlarda böyle büyük etkinliklerde Türkiye'nin aydınlık yüzü İzmir'in bulunması sevindirici bir gelişme.
***
Yine heykellerden devam edersek,
Buca Belediyesi 20-30 Nisan tarihleri arasında güzel bir katılım projesi gerçekleştirdi. Buca Koop'a değer kazandıracak anıt ve meydan projesinde binlerce İzmirlinin ses kayıtları alınarak bilgisayarlara aktarıldı. Aktarılan ses dalgaları yapılacak anıtın desenlerini oluşturacak.
Biz de çalışmanın yapıldığı süre içerisinde bir Pazar, hem haberleştirmek, hem de adımızı yazdırmak üzere Buca Koop Meydanı'na gittik. Ancak vardığımızda çalışmanın yapıldığı konteyneri kapalı bulduk. Konuştuğumuz güvenlik görevlisinden de kimsenin gelip gitmediğini öğrendik. Keşke daha net bir bilgilendirme yapılsaydı. Karşıyaka'dan gidip gelene kadar Buca'daki Pazar trafiğinde süründük.
Ne olursa olsun, objektif baktığımızda bu dönem Buca Belediyesi'nin üzerindeki ölü toprağını atıp, farklı işlere el attığını görüyoruz.
Büyükşehir ile el ele büyük projelerin de bir an önce tamamlanması gerekiyor.
***
Ve bitirmeden önce iki önemli festivale değinmezsem olmaz.
İzmir'in kırsalında yerel kalkınma hamleleri sürerken bu güzel bahar günlerinde iki ilçenin festivalleri gerçekleşti.
Urla Enginar Festivali 3 gün, Bayındır Çiçek Festivali ise 4 gün sürdü. Çiftçisinden esnafına, turizmcisinden konuklara herkes festivallerden mutlu ayrıldı.
Kadınlar kooperatif halinde ürünlerini ve yerel lezzetleri; çiftçiler tarlalarından getirdikleri meyve ve sebzeleri halkla buluşturdular.
Ve yine belediye kaynaklarından verilen bilgilere göre Urla'da 800 tezgah kuruldu; 3 günde 2 milyonun üzerinde enginar satıldı, otoyol gişelerinden geçen 45 bin araçla birlikte 500 bin kişi Urla'yı ziyaret etti.
Başta 'enginardan ne olur' denilen bir festival, ilçenin tanıtımına önemli katkıda bulundu
ve herkes kazandı.
O tarihten 6 gün önce, 29 Aralık 2012 günü İzmir Metrosu'nun İzmirspor ve Hatay istasyonları tek hat üzerinden hizmete alınmıştı.
O günden itibaren on binlerce İzmirlinin kullandığı İzmirspor ve Hatay istasyonlarına o dönem Heykel Çalıştayı'nda sanatçıların yaptığı heykeller yerleştirilmişti.
Ve İzmirspor İstasyonu'nun Karabağlar yönü çıkışlarından birinde de o heykellerden biri bulunuyordu.
***
Geçtiğimiz günlerde ilginç bir habere rastladık. Ardından gerekli hamle de gecikmedi.
''Karabağlar'ın iktidar partili bir meclis üyesi, metro istasyonundaki 'müstehcen' heykelin üzerini bezle kapatarak protesto etti. ''
Habere göre protestoda, heykelin; milletin ahlaki değerleriyle oynadığını; herkesin heykel nedeniyle yerel yönetime nefret duyduğu söylenmiş.
Bir heykel nelere kadirmiş.
İzmir'in; özellikle de nüfus bakımından en büyük ilçe olan Karabağlar'ın bunca sorunu varken, dört yıldır aynı yerde duran heykel bugün konulmuş gibi ahlak tartışması yapılıyorsa, bize söyleyecek bir şey kalmıyor.
O heykelin bazı bölümleri kimsenin dikkatini çekmemişken; halkın ahlaki değerleriyle oynayanlar, o heykeli çalıştaydan metro istasyonuna getirenler mi, yoksa orayı dört yıl sonra gündeme çekmeye çalışanlar mıdır?
Keşke günlük çıkarlar yerine kentin geleceği düşünülse.
Dört senedir duran heykel yerine Karabağlar'a kentsel dönüşümün niye gelemediği düşünülse. Neden ağır metro hattı planlanmadığı düşünülse. Daha meydanı olmayan ilçenin nasıl kalkındırılacağı düşünülse.
***
Pazar günü İzmir, önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Dünyada 34 farklı kentte aynı anda başlayan Wings For Life World Run, İzmirliler tarafından büyük ilgi gördü.
Ben de Mavibahçe'den bilet kazanmama rağmen bir yaşla kayıt olamadım.
Kayıt olamasam da bisikletle koşu heyecanını ve kapalı yolların trafiğe etkisini yerinde takip edip fotoğrafladım.
Son zamanlarda böyle büyük etkinliklerde Türkiye'nin aydınlık yüzü İzmir'in bulunması sevindirici bir gelişme.
***
Yine heykellerden devam edersek,
Buca Belediyesi 20-30 Nisan tarihleri arasında güzel bir katılım projesi gerçekleştirdi. Buca Koop'a değer kazandıracak anıt ve meydan projesinde binlerce İzmirlinin ses kayıtları alınarak bilgisayarlara aktarıldı. Aktarılan ses dalgaları yapılacak anıtın desenlerini oluşturacak.
Biz de çalışmanın yapıldığı süre içerisinde bir Pazar, hem haberleştirmek, hem de adımızı yazdırmak üzere Buca Koop Meydanı'na gittik. Ancak vardığımızda çalışmanın yapıldığı konteyneri kapalı bulduk. Konuştuğumuz güvenlik görevlisinden de kimsenin gelip gitmediğini öğrendik. Keşke daha net bir bilgilendirme yapılsaydı. Karşıyaka'dan gidip gelene kadar Buca'daki Pazar trafiğinde süründük.
Ne olursa olsun, objektif baktığımızda bu dönem Buca Belediyesi'nin üzerindeki ölü toprağını atıp, farklı işlere el attığını görüyoruz.
Büyükşehir ile el ele büyük projelerin de bir an önce tamamlanması gerekiyor.
***
Ve bitirmeden önce iki önemli festivale değinmezsem olmaz.
İzmir'in kırsalında yerel kalkınma hamleleri sürerken bu güzel bahar günlerinde iki ilçenin festivalleri gerçekleşti.
Urla Enginar Festivali 3 gün, Bayındır Çiçek Festivali ise 4 gün sürdü. Çiftçisinden esnafına, turizmcisinden konuklara herkes festivallerden mutlu ayrıldı.
Kadınlar kooperatif halinde ürünlerini ve yerel lezzetleri; çiftçiler tarlalarından getirdikleri meyve ve sebzeleri halkla buluşturdular.
Ve yine belediye kaynaklarından verilen bilgilere göre Urla'da 800 tezgah kuruldu; 3 günde 2 milyonun üzerinde enginar satıldı, otoyol gişelerinden geçen 45 bin araçla birlikte 500 bin kişi Urla'yı ziyaret etti.
Başta 'enginardan ne olur' denilen bir festival, ilçenin tanıtımına önemli katkıda bulundu
ve herkes kazandı.